6 Ekim 2010 Çarşamba

Bazı Terim ve Tabirler!

Bahsedilmeden geçilmemesi gereken önemli bir konu: Japonca terim ve tabirler. Olabildiğince Japonca kelime kullanacağım arkadaşlar. Aikido bir Japon sanatı olduğu için sıkça kullanılan kelimlelerin Japoncalarını öğrenmeye çalışın. Sanatı orjinal diliyle öğrendiğiniz gibi bir gün yurtdışında bir Aikido topluluğuna katıldığınızda veya yabancı biriyle çalışırken de size yardımcı olacaktır. Japonca kelimeler latin alfabesiyle yazıldığında çoğunlukla ne görüyorsanız öyle okumak kelimeyi veriyor size.

Örnek:

Shomenuchi = Şo-Men-Uçi

Kyu = K(u)yu, “(u)” sesi çok bastırılmış, yutularak söylenen bir “u”

Munetsuki = Munetsuki

*Teknik isimleri ile ilgili temel bir bilgi:

Aikido'da temel hareket isimleri üç kısımdan oluşur. "Saldırı", "Teknik", "Yön"

Örn: Katate Dori Ikkyo Omote, dendiği zaman. Saldırı, katate dori, yani bilekten tutuştur. Bu saldırıya o anda uygulanan teknik Ikkyo, birinci prensip. Tekniği yaptığımız yön de omote, yani önden.
Aikido'yu en başarılı savunma sanatlarından biri kılan da, bu sanatta uygulanan her teknikte bu üç bileşende olası her durumun ve o durumda verilebilecek her tepkinin hesaba katılmış olmasıdır. Her farklı saldırıya ikkyo omote yapılabileceği gibi, tek tür saldırıya da her tekniğin her yöne varyasyonu ile karşılık verilebilmektedir.
Aşağıda ise Aikido çalışırken rastlayabileceğiniz birkaç kelime var. En önemlisiyle başlayalım:

Aikido: Ai, Ki ve Do hecelerinden oluşur. Ai, uyum ve sevgi; Ki, yaşamsal veya ruhsal enerji; Do ise yol demektir. Felsefe olarak herkes ve her şeyle uyum içinde ve sevgiyle yaşamayı benimsemiş bir sanattır Aikido. Bu sanatın öğretmeye çalıştığı şey kavga etmek değil, kendimizi disipline ederek hayatlarımızda en az seviyede enerji ve güç harcayarak uyum içinde ve çevremizdekilere sevgi ve saygı duyarak yaşayabilmektir. Arkadaşlar, bu uyum ve düzeni hayatımızda uygulamayı becermenin ne kadar zor ve gayret isteyen bir iş olduğu şüphe götürmez. Fakat, en azından dojoda geçirdiğiniz zamanı buna adarsanız Aikido’da öğretilmeye çalışılan o disiplini biraz daha iyi kavrarsınız. Bu nedenle o uyum ve düzen en ufak derecede bile mevcut olmalıdır: Minder dizerken, oturma düzenimizde ve çalışma disiplinimizde.

Sensei: Birçok manaya gelse de (doktor, efendi gibi) dojoda kullandığımız anlamıyla öğretmen, eğitmen. O anda eğitmen kimse Sensei odur.

Omote: Ön.

Ura: Arka.

Irimi: Girmek.

Tenkan: Dönmek.

Uke: Saldırıda bulunan taraf. Asıl anlamıyla "alan" kişi.

Nage/Tori: Savunan, tekniği uygulayan taraf.

Hanmi:
Yarı öne dönük duruş.

Ai Hanmi: Uyumlu duruş, uke'nin de nage'nin de aynı ayakları önde. Örneğin ikisinin de sağ ayağı.

Gyaku Hanmi: Ters duruş, uke’nin ve nage’nin zıt ayakları yönde. Örneğin birinin sağ diğerinin sol ayağı.

Katate Dori: Uke nage’nin zıt bileğini tutuyor. Örnek: Uke’nin sağ eliyle nagenin sol bileğini tutması. Bu saldırıda doğal duruş Gyaku Hanmi'dir.

Kosa Dori: Veya Kosa Katate Dori, Uke’nin sağ eliyle nage’nin sol bileğini tutması veya tam tersi şekilde sol eliyle nage’nin sağ bileğini tutması durumu. Duruş Ai Hanmi’dir.

Ikkyo: Birinci prensip.

Nikyo: İkinci prensip.

Sankyo: Üçüncü prensip.

Yonkyo: Dördüncü prensip.

Gokyo: Beşinci prensip.

Seiza: Ayaklarımızın üstü yere değecek şekilde oturduğumuz genel oturuş pozisyonu.

Ukemi: Düşme hareketi, yuvarlanmak. Mae Ukemi öne doğru takla, Ushiro Ukemi de geriye doğru olan.

Shomenuchi: Başın üstüne düz kesme.

Yokomenuchi: Başın yanına, boyuna yandan kesme.

Munetsuki: Mune, göğüs; Tsuki de vurmak, saplamak anlamına geliyor. Kelimenin tam anlamı Göğüse yapılan vuruş.

Jodan Tsuki: Yüze doğru yumruk. Joudan, yukarı, üst; Tsuki vurmak, saplamak.

Atemi: Kritik bölgelere yapılan saldırı. Nage'nin (savunan kişi, yani Aikido tekniğini uygulayan taraf) uke'yi (saldırıda bulunan, Aikido tekniğini alan taraf) dengesiz bırakmak ve uke'nin vuruş yapmasını engellemek amacıyla yaptığı küçük vuruşlar atemi olarak geçer.

Suwari waza: Uke'nin de nage'nin de oturarak uyguladığı teknikler.

Tachi waza: İki taraf da ayaktayken yapılan teknikler.

Hara: Karnımızın hemen altında kalan kısım. Burası vücudun ağırlık merkezi olduğu gibi, Ki (Çince'de Chi) içeren inanışların en temel vücutsal bölgelerinden birini oluşturuyor. Aynı inanış sistemlerine göre burada üçüncü chakra kapısı (hayatsal enerjinin toplandığı önemli merkezler) bulunuyor, ingilizce adı "Solar Plexus Chakra". Yine aynı inanışta bu kapının görevi enerjiyi güce çevirmek, fikirleri gerçeğe dönüştürmek, özgüven ve özsaygı oluşturmak. Hara bölgesi hem felsefesi hem de vücuttaki önemli görevi ile Aikido'da uyguladığımız tekniklerin güç merkezini oluşturuyor.

Onagaishimasu: Bir hareketi çalışmaya başlamadan önce sensei veya çalışanlar tarafından söylenebilir. Lütfen buyrun, manasındadır.


Mokuso: Başlarken ve bitirirken seiza pozisyonunda, ellerimizi kavuşturup, dinginleştiğimiz, zihnimizi ve nefesimizi rahatlattığımız meditasyon hali.

Dojo: Yol’un öğrenildiği mekan, çalışma alanı.

Dogi: Antrenmanlarda giydiğimiz çalışma kıyafeti.


Bu "terimler ve tabirler" listesini güncelleyeceğim düzenli olarak sık sık uğrayın bu yazıya!